Dijital Reklamcılık Terimleri

Dijital Reklam Terimleri,Dijital pazarlama, Blog nedir, Cookie nedir, CPA nedir, CPM nedir, CPC nedir,RTB nedir sorularının cevapları

Dijital pazarlama kampanyalarında bazen karşımıza farklı terimler çıkabilmektedir. Bu yazımızda karşımıza çıkabilecek bu terimler hakkında bilgi vermeye açıklamalar yapmaya çalışacağım. Terimler sıralanırken harf sırası göz önüne alınmıştır. İşte o dijital pazarlama terimleri :

3G : Data iletişimi için üçüncü jenerasyon servisidir. Bu servisle video, zengin medya ve mobil telefon görüşmeleri yapılabilmektedir. Bu terim günümüzde sıklıkla kullanılmaktadır.

Blog : İnternet ortamında kişi, kurum, şirket vs. tarafından kurulmuş, içeriklerini ziyaretçileriyle paylaştığı ücretli / ücretsiz web siteleridir. Bu terim dilimize yeni terimler de kazandırmıştır. Bunlar; blogging, blogger gibi türevlerdir.

Cookie – Çerez : Web siteleri tarafından, siteyi ziyaret edenlerin bilgisayarlar, tablet, mobil cihazlarının tarayıcılarına eklenen küçük metin (text) tabanlı dosyalardır. Genellikle ziyaretçilerin aynı siteleri ziyaret ettikleri, bannerlara vermiş oldukları hareketler gibi birçok takip için dijital pazarlama raporlarında bu veriler kullanılmaktadır.

CPA (Cost Per Action) – Edinme Başına Maliyet (EBM): Ziyaretçi, reklam yayını yapan siteden, ürün veya hizmet satışı yapan siteye yönlendirilir. Ziyaretçi satış yapan sitede alım işlemi gerçekleştirirse, reklam yayını yapan siteye daha önceden belirlenmiş miktarda, ürün veya hizmet fiyatı üzerinden komisyon ödenir. Herhangi bir alım işlemi gerçekleşmezse, ödeme işlemi yapılmaz. Dijital pazarlama kampanyanızda bu terim kullanabileceğiniz reklam türlerinden en çok tercih edilenlerden bir tanesidir.

CPC (Cost Per Click) – Tıklama Başına Maliyet (TBM): Dijital pazarlama kampanyanızda, yayıncının gönderdikleri ziyaretçi başına daha önceden belirlenmiş bir miktarda ödeme yapmanız sayesinde, e-ticaret, kurumsal sitenize ziyaretçi çekmenizi sağlayan yöntemdir.

CPM (Cost Per Thousand) – Bin Gösterim Başına Maliyet (BGBM) : Tıklama başına maliyetteki gibi, reklam yayını yapanlara ödeme yapılan dijital pazarlama reklam yöntemidir, aradaki fark ödemeler her bin ziyaretçiye gösterilme başına fiyatlandırılmasındadır. On bin gösterim için 10 CPM tabiri kullanılır.

CTR (Clicktrough Rate) – Tıklanma Oranı (TO) : Bannerların tıklanma sayılarının gösterim sayılarına bölünmesiyle bulunan reklam tıklanma yüzdesidir. Dijital pazarlama kampanyalarınızdaki bannerların başarı oranlarını ölçmek, dönüşümlü olarak yayınlanması, kampanyanızdaki en başarılı banner yayınlarının ağırlık oranlarının belirlemenize yardımcı olur.

FAQ (Frequently Asked Questions) – Sıkça Sorulan Sorular (SSS) : Ziyaretçiler tarafından sıkça yöneltilen sorulara yönelik düzenlenmiş sayfalardır. Dokümanlar sayfalar halinde kullanıcılar tarafından kolayca bulunarak okunması için sunulur.

HTML (HyperText Markup Language) – Zengin Metin İşaret Dili : İnternet üzerinden veri alışverişi veya paylaşımı için kullanılan metin tabanlı dildir. HTML dilini yorumlayan tarayıcı (browser) sayesinde, ziyaretçiye sayfa içeriği görsel olarak sunulur.

Hyperlink – Bağlantı : İnternet sayfalarında kullanıcının başka bir web sayfasına veya başka bir dosyaya yönlendirilmesini sağlayan köprü bağlantılardır. Bağlantı terimi link olarak da anılabilmektedir.

IE (Internet Explorer) : Windows işletim sistemiyle hem masaüstü hem de mobil cihazlarda web sayfalarını görüntüleyebilen tarayıcıdır. Günümüzdeki en popüler tarayıcı uygulamalarındandır.

ISP (Internet Service Provider) – İnternet Servis Sağlayıcısı (İSS) : Kullanıcıların internete bağlanmalarına imkan sağlayan gerekli alt yapıyı sunan kurumlardır. Klasik kablolu internet bağlantı hizmetlerinin (ADSL, Dial-up, Geniş Bant) yanı sıra günümüzde kablosuz internet hizmetleri (GPRS, EDGE, 3G, Wi-Fi) de İSS tarafından sağlanabilmektedir.

JPEG (Joint Photographic Experts Group) : Birleşik Fotoğraf Uzmanları Gurubu tarafından hazırlanmış ve standart hale getirilmiş, resim dosyalarını görüntüleyen sayısal bir görüntü kodlama dosyası biçimidir.

Keyword – Anahtar Kelime : Potansiyel müşterilerinize ulaşabileceğiniz kelime ya da kelime gruplarıdır.

Podcasting : Dijital medya ürünlerinin, internette RSS (besleme) ile masaüstü ve mobil bilgisayarlara kaydedilebilecek dosya formatında indirilmiş dosyalara denir.

ROI (Return on Investment) – Yatırım Getirisi (YG) : Dijital pazarlama kampanyalarınız için harcamalarınızla karşılaştırıldığında, kampanyadan elde ettiğiniz kar tutarıdır. Yatırım getirisi karlarınızın ürün, hizmet satış maliyetine oranıdır.

YG = (Gelir – Satılan ürünlerin maliyeti) / Satılan ürünlerin maliyeti formülü ile hesaplanır.

Örnek : Üretim maliyeti 50 TL olan ve 120 TL’ye satılan bir ürün ya da hizmetinizin reklam kampanyalarınız neticesinde 20 adet satıldığında toplam satışınız 2.400 TL olur. Reklam maliyetinizin 500 TL olduğunu varsayarsak;

YG = (2.400 – (1.000 + 500) ) / (1.000 + 500 ) = %60 olur. YG terimi reklam verenler için, dijital pazarlama kampanyalarının başarısını değerlendirmede en önemli ölçümdür.

RSS (Really Simple Syndication) : Yeni eklenen içeriklerin takip edilmesini sağlayan XML formatında metin tabanlı dosya biçimidir.

SEO (Search Engine Optimization) – AMO ( Arama Motoru Optimizasyonu ) : Arama motorları sonuç sayfalarında, web sayfalarınızın sıralamasını iyileştirebilmek adına, web sitenizde yapılan teknik düzenlemelerdir.

Programatik Reklamcılık Terimleri

Ad Exchange
Birden fazla reklam networkunden medya envanteri alma (aynı zamanda satma) imkanı sunan platformlardır.Bugün başlıca Ad Exchangeleri; Doubleclick (Google), AdECN (Microsoft), Rubicon Project ve OpenX olarak sayabiliriz.

Ad Network
Reklamverenlere ve yayıncılara dijital medya iletişimi yapma imkanı sunan, birden fazla reklam mecrasından oluşan platformlara denir.

Beacon
3. parti veri toplayıcılarının (DMP’lerin), web sitesi ve e-postalara bıraktığı 1×1 boyutundaki transparan vektörde pikseldir.
Kullanıcıya ait IP adresi, tarayıcı kimliği, gerçek zamanlı site saati ve diğer cookie bilgilerini özetle kullanıcı bilgilerini toplar.

Cookie
Web sitesi ve data toplayıcı üçüncü partiler tarafından kullanılan etiketlerdir. Cookie (Kurabiye) kullanıcıların tarayıcı davranışlarını kaydeder ve bu sayede reklam verene davranışsal hedefleme sağlar. Yakın zamanda çıkan Avrupa Birliği yasaları cookilerin izlenmesi için kullanıcının izninin alınmasını zorunlu kılmaktadır.

CPA (Cost Per Acquisition)
Satın alma, form doldurma gibi her bir sonuç başına maliyeti ifade eder. Dijital reklamcılıkta CPA’ya anlam olarak en yakın bir diğer terim “conversion” yani dönüşümdür.

CPC (Cost Per Click)
Türkçe’de TBM olarak kullanılan terimin açılımı Tıklama Başına Maliyettir.

CPCV (Cost Per Completed View)
Video reklamcılığında reklamverenlerin izlenmesi tamamlanan video başına ücret ödedikleri reklam biçimidir.

Cross Device Tracking
Çarpraz Cihaz Takibi: A cep telefonunu, B tabletini ve C bilgisayarını kullanan kişinin aynı olduğunun takip edilerek davranışsal hedefleme gerçekleştirmektir. Cookie’lerin mobil cihazlar üzerinde çalışmaması bu takibin yapılmasını zorlaştırmaktadır.
2 çeşidi bulunmaktadır: Deterministic tracking (deneyimsel takip) ve probabilistic tracking (olasılıklı takip).

1- Deterministic tracking; kullanıcıların web sitelerinde ve uygulamalarda kullandıkları her cihaz üzerinden oturum açmalarına dayalı olarak yapılan takiptir.

2- Probabilistic tracking ise istatistiki verilere ve tahmine dayalı olarak yapılan takibe verilen isimdir.

CTR (Clickthrough Rate)
Türkçe: TO (Tıklanma Oranı). Bir reklamın tıklanma sayısı/gösterim oranını ifade eder.

Deal ID
Programatik reklam satışlarında her bir reklama ayrı olarak verilen numaradır. Ordinonun programatik satın alma tarafındaki karşılığını ifade eder. Daha önceden belirlenmiş kriterlere (Reklam verenin karar verdiği minimum fiyat, reklam türü, sitenin bölümü, vs) dayalı olarak alıcıları ve
satıcıları eşleştirir ve iki tarafa da esneklik kazandırır.
RTB teknolojisinden elde edilebilecek maksimum verimin alınmasını sağlayarak alan ve satan tarafı birbirine yaklaştırma işlevi görür.

DMP (Data Management Platform)
Veri Yönetim Platformu; programatik satın almanın en kritik parçalarından biridir. DMP: Kullanıcıların internet üzerindeki hareketlerini çerez atma (cookie) yolu ile etiketler ve geniş kategoriler özelinde sınıflara ayırır.
DMP’ler bunun ardından bu veri sınıflarını DSP’lerin kullanımına açar. Bu sayede reklam verenler, hedef kitlelerine DMP’ler aracılığıyla reklam gösterererek medya bütçelerini daha verimli bir şekilde harcanmış olurlar.
DMP’lerin sağladığı bir diğer avantaj ise; reklam üzerinden gelen ziyaretçilerin hareketlerini reklamveren
tarafında birinci parti veri şeklinde izleyerek, gelecek kampanyalar için yeniden hedeflenebilir veri olarak sınıflayabilmesidir.

Do Not Track
Kullanıcıların tarayıcılarda bulunan opt-out fonksiyonuyla reklamverenler veya herhangi bir 3. partinin bilgilerini kullanmasına izin vermemesi durumudur.

DSP (Demand Side Platform)
Türkçe: Talep Yönlü Platformlar, alıcılara birden fazla sayıdaki Ad Exchange platformu üzerinde gerçekleştirdikleri dijital reklam envanteri satın alma işlemini tek bir arayüz üzerinden yönetme ve veri alışverişine girme imkanı sağlar.
En bilinen DSP’leri Appnexus ve Mediamath olarak sayabiliriz.

eCPM(Effective Cost Per Mile)
Reklam kampanyalarının performansını tıklanma veya gösterimden bağımsız olarak ölçen eCPM dijital reklam endüstrisinin uluslararası ölçümleme standardıdır. 1000 gösterim başına elde edilen reklam geliri anlamına gelir. Toplam kazanç/toplam gösterim sayısı*1000 olarak formülüze edilir. eCPM performanslar arasında karşılaştırma yapmak için kullanılan bilinen en başarılı ölçü sistemidir.

Envanter
Reklamların yayınlandığı mecralardaki kullanılabilir reklam alanlarının toplamını ifade de eder.

First Part Data
Birinci Parti Data. Doğrudan reklam veren tarafından toplanan veri anlamına gelir. Genellikle cookie’ler yardımıyla elde edilmektedir. Birinci parti data zaten var olan kullanıcılar hakkında daha ayrıntılı bilgi sağlaması nedeniyle kullanıcılar hakkında toplanabilecek en verimli datadır.

Frequency Cap (Frekans Aralığı)
Bir reklamın belirli bir süre içerisinde bir kullanıcıya gösterilme sayısının kısıtlanmasıdır. Cookie’ler yardımıyla uygulanan teknikle bir reklamın bir kullanıcıya defalarca gösterilmesinin önüne geçilmesi hedeflenir.

Impressions (Görüntülenme)
Bir reklamın bir kullanıcının ekranında görülme sayısıdır. Gösterim, bir reklamın kaç kişiye gösterildiği bilgisini vermez, bir reklamı aynı tarayıcıdan iki kere izleyen bir kullanıcı için iki gösterim sayılır.

KPI(Key Performance Indıcator)
Anahtar Performans Göstergesi anlamına gelir. Bu gösterge tıklanma, gösterim, aksiyon, veya ziyaret sayısı olabilir.

Mobil Parmak İzi
Kullanıcı hareketlerini mobil uygulamalar ve mobil web üzerinden takip eder ve cookie’ lerin olmadığı mobil platformda kitle hedeflemesi yapabilmeyi sağlar.

Open Exchange
Yayıncıların envanterlerini açık bir pazara sundukları ve herkesin bu pazardaki açık artırmaya katılabildiği alanlardır. Bu reklamların kontrolündeki zorluklar ve bu platform üzerinden yayınlanan reklamların ya da yayıncıların kalitesi konusundaki endişelerden ötürü private exchange’lere ihtiyaç doğurmuştur.

Ordino (IO)
Müşteri emir formu olarak bilinir ve reklam verenlerin online envanterle ilgili bilgi verdikleri formdur. Programatik satın almada ordinolar online olarak imzalanır.

PII – Personally identifiable information
Kendi başına veya başka bilgilerle birlikte kullanılır ve eylemleri takip edilerek belli bir kullanıcıya ulaşmayı sağlar. Bu bilgiler kredi kartı bilgileri veya üye girişi bilgileri olabilir.

PPC(Pay Per Click)
Tıklama Başına Ödeme

Preferred Deal
Ad Exchange yayıncılarının, envanterlerini genel açık artırmayla diğer alıcılara sunmadan önce, daha önceden kararlaştırılan sabit bir fiyatla belirli alıcılara sunmasıdır. Eğer bu alıcılar envanteri satın almazsa, veya teklif belirlenen sabit fiyatın altındaysa envanter genel açık artırmaya sunulur ve Preferred Deal’a dahil olan alıcılar genel açık artırmaya katılamazlar.

Private Exchange
Yayıncıların envanterlerini açık pazar yerine belirli bir reklam veren grubuna açtıkları alanlar “private echange” olarak adlandırılmaktadır.

Programatik A/B Testing
Reklamverenlerin programatik bir gösterge paneli yardımıyla aynı reklamın değişik versiyonlarını test etmelerini sağlar, böylelikle daha verimli olan versiyonla reklam yayınına devam edilir.

Programatik Satın Alma
Programatik satın alma teknolojiden faydalanarak kullanıcıya gösterilecek reklama belirli kriterler doğrultusunda 50 milisaniyede karar veren bir yazılımla yapılan satın alma biçimidir. Programatik satın alma sayesinde bir reklamveren çeşitli parametreler belirleyerek hedefleme yapabilir ve bu katmanları davranışsal, demografik ve teknolojik metriklere göre ayrılmış data grupları ile birlikte tek bir platformda toplar. Platform istenen ROI’a ulaşmak ve doğru kampanya ayarlarına karar verebilmek için birçok değişkeni gerçek zamanlı ve performansa dayalı bir şekilde uyarlamaktadır.

ROI – Return on investment
Yatırım Getirisi. Yapılan yatırımın geri dönüşünü gösteren veridir.

RTB (Real Time Bidding)
Gerçek Zamanlı Açıkartırma. RTB reklamverenlerin hedefleme kriterlerine göre gerçek zamanlı olarak reklam alanına teklif verebildikleri ve en yüksek teklifi verenin satın alım yaptığı modeldir. Her bir reklam gösterimi gerçek zamanlı olarak ihaleye çıkar ve reklamverenlerden gelen teklifler doğrultusunda en yüksek teklifin sahibi ihaleyi kazanır. Kazanan, reklam bedeli olarak verdiği teklifi değil, en yüksek 2. teklifin 1 kuruş fazlasını öder.

SSP (Supply-Side Platform)
SSP’ler yayıncıların reklam envanterlerini minimum birim maliyet belirleyerek reklamverenlerin taleplerine arz etmelerini sağlayan platformlardır. Yayıncılar SSP’ler sayesinde en yüksek fiyatı ödeyen reklamverenleri, site envanterleri ile buluştururlar.

Third Party Data
Üçüncü Parti Data: DMP’ler ve/veya data toplayıcıları tarafından satılan verilerdir. Demografik, davranışsal, içeriksel hedefleme ve kitle hedeflemesi yapmak için oldukça faydalı bir yöntemdir.

Trading Desk
Programatik medya satın alması, RTB ve Ad-Exchange kullanan reklam ajansları tarafından kullanılan platformlardır ve reklamverenlerin online reklam satın alımı yapmasını sağlarlar. DSP, API, DMP ve Ad Server’ların kullanıldığı sistemde DSP’ler, Ad Exchange ve SSP’lerle entegre olarak çalışır. CPM, CPC ve CPA gibi parametreler kullanılarak satın almayı optimize ederler. Reklamverenlerin, reklam performanslarını geliştirmelerine ve reklamlarının değer kazanmasına yardım ederler. Trading desk’ler medya planlama ve satım alımının yanı sıra, kampanya sonuçlarını da analiz ederler. Trading desk’lerin oluşturulma amacı hemreklam verenlere, hem de ajanslara reklam yerleştirme konusunda daha fazla kontrol sağlamaktır.

UGC – Premium Content
UGC, kullanıcılar tarafından oluşturulmuş içeriğe verilen addır. Kullanıcılar tarafından oluşturulan içerik daha zengin olmakla beraber herhangi bir filtreden geçmez. Premium content ise yayıncı tarafından hazırlanan eşsiz içeriktir.

VAST 2.0 & VPAID
Yayıncıların reklamlarını çeşitli platformlarda ve cihazlarda istedikleri video player ile yayınlayabilmeleri için ortak bir zemine ihtiyaçları vardır. Bu nedenle IAB 2008 yılında VAST ile birlikte ilk video reklamı standardını tanıttı. VAST video player’a reklamın ne zaman başlaması, nasıl oynaması ve ne yapması gerektiği gibi bilgileri verir. VPAID ile ise bu özelliklere interaktivite eklenmiştir. VPAID ile birlikte video reklamlarında rich media kullanımına başlanmıştır.

VCR
ABD tanımına göre VCR video izlenme oranına verilen addır. Videonun ağırlıklı izlenme oranının alınmasıyla elde edilir ve ortalama izlenme süresini gösterir. Bu metrik Avrupa’da ise VTR değerine karşılık gelmektedir.

Viewability
Kullanıcılar tarafından gerçekten görüntülenen reklamları sayan bir online reklamcılık metriğidir. Örneğin, bir sayfanın en altında yer alan bir reklam, eğer kullanıcı sayfanın altına kadar inmemişse görüntülenme olarak sayılmaz.

VTR
Video Tamamlanma Oranı. Tamamlanan gösterim sayısı/toplam gösterim*100 ile ölçülür ve videonun tamamlanma oranını gösterir.